Bir Grand Slam’i daha geride bıraktık. Tennis Istanbul olarak gözümüze çarpanları paylaşalım istedik;
1. Serena Williams geçen seneden beri, dünyanın en fazla Grand Slam’ini kazanmış kadın oyuncusu olan Alman Steffi Graf’ı yakalamak için 22. Grand Slam turnuvasını kazanmaya çalışıyor ancak bu sefer de finalde İspanya’nın yeni yıldızı Garbiñe Muguruza’ya takıldı.
2. Avustralya’yı 6, Fransa’yı 1, Wimbledon’ı 3 ve US Open’ı 2 kere kazanan Sırp raket Novak Djokovic her Grand Slam’i en az bir kere kazanarak kariyer Grand Slam’ini tamamlamış oldu.
3. Nole son 4 Grand Slam’i (2015 Wimbledon ve US Open, 2016 Avustralya ve Fransa Açık) üst üste kazanarak tarihe geçti. Sadece Rod Laver ve Don Budge’nın 1962 ve 1938 yıllarında aynı başarıyı yakaladığını biliyoruz. Ancak günümüz tenisini düşünecek olursak gerçekten akıl almaz bir olay olarak değerlendirebiliriz.
4. Sırp yıldız Nole, bir senede bütün Grand Slam’leri kazanma şansını devam ettirdi. Geçen sene Serena Williams bir senede bütün Grand Slam’leri kazanmak için çok iyi bir fırsat yakalamış ancak US Open’da yarı finalde kaybetmişti. Erkeklerde bir senede bütün Grand Slam’leri kazanmayı en son 1969 yılında Rod Laver başarmıştı.
5. Novak Djokovic kariyer Grand Slam’ini tamamlayan 8. Tenisçi oldu. Kariyer Grand Slam’lerine Rafael Nadal, Roger Federer ve Andre Agassi gibi tenisçiler ulaşmış olsa da hiç biri arka arkaya 4 Grand Slam kazanamadı.
6. Toprak kortun kralı olarak bilinen Rafael Nadal belki de son iki senenin en formda dönemindeyken Roland Garros’un 3. turunda turnuvadan çekilmek zorunda kaldı. Djokovic’e karşı son 7 maçını kaybeden Nadal, uzun aradan sonra Roma’da Sırp rakete karşı çok iyi maç oynayıp 75 76 kaybetti. Bu turnuva öncesi 2 senedir ilk defa aralarında oynayacakları maça favoriye yakın olarak çıkacak ve kazanabileceğini düşünecekti. Tenis seyircileri için üzücü bir sonuç oldu. Nadal el bileğinden sakat olduğunu belirtti.
7. Kırılan rekorlarla beraber yağmur da turnuvaya damgasını vurdu. 16 seneden beri ilk defa yağmur, bütün bir gün maç yapılmasına izin vermedi. Oyuncular ve tenis severler kort üzerine kurulacak çatının artık Roland Garros’a da yapılması gerektiği ile ilgili hem fikir olurken Radwanska ve Halep gibi oyuncular kötü hava şartlarında oynamaya zorunlu bırakıldıkları için turnuva direktörünü sert bir dille eleştirdiler.
8. Türk tenisi için de çok önemli bir turnuva oldu. Çağla Büyükakçay ve İpek Soylu bir Grand Slam’de elemeden ana tabloya yükselen ilk Türk tenisçi oldular. Çağla elemeden çıkmakla yetinmeyip bir de tur geçerken, İpek 3 sette ilk tur maçını kaybetti. Çok çok büyük başarı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.(gereksiz bir cümle bence) Çağla bu başarısıyla dünyada 77 numaraya yükselirken bir rekora daha imza atmış oldu. İpek’in de genç yaşına rağmen 167 numarada olması Türk tenisi için çok umut verici.
9. Çift erkekler finalinden de beklenmeyen bir sonuç çıktı. Feliciano Lopez ve Marc Lopez efsane takım Bryan kardeşleri finalde 64 67(6) 63’lük setlerle geçerek ilk Grand Slam kupalarını kazanmış oldular.
10. Adidas’ın zebra kıyafetleri ile sponsor olduğu oyuncuların hepsini aynı giydirmesi turnuvanın en çok konuşulan konularından biri oldu. Kıyafetler Roland Garros’da gayet güzel gözüktü ancak bir veteran turnuvasında bu tarz kıyafetlerin nasıl karşılanacağı merak konusu.
11. Son olarak, Djokovic turnuvayı kazandıktan sonra bile en fazla sorulan soru; “Sırp yıldızın Federer ve Nadal kadar sevilecek mi” olması oldu? Çıkan sonuçlara ve gelen yorumlara bakarsak biraz daha yolu var gibi gözüküyor.
Tennis Istanbul
Alican Seren